Depresyon Nedir? Depresyon Belirtileri Nelerdir?

 

Depresyon Nedir?

Depresyon, yaygın olarak majör depresif bozukluk veya klinik depresyon olarak adlandırılan bir ruh hali bozukluğudur. Depresyon, kişinin duygu, düşünce, davranış ve fiziksel sağlığını olumsuz etkileyen ciddi bir tıbbi durumdur. Depresyon, uzun süreli bir düşünsel ve duygusal sıkıntı hali ile anlaşılabilir. Genellikle kişinin işlevselliğini, günlük yaşamını ve ilişkilerini olumsuz etkiler. Fakat günlük duygu değişimlerini depresyon olarak adlandırmak doğru değildir. DSM-5 kriterlerine göre kişinin minimum 5-6 ay depresyon semptomlarını göstermesi gereklidir.

 

Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Sürekli Hüzün ve İçsel Sıkıntı: Depresyon içinde kişi sürekli bir hüzün, boşluk hissi ve içsel sıkıntı yaşar.

İlgisizlik: Daha önce ilgi duyulan aktivitelere karşı ilgisizlik hakimdir.

Enerji Kaybı: Kişi sürekli yorgun hisseder, dinlenemediğini hisseder, sürekli enerji eksikliği hakimdir.

İştahta Değişiklikler: Aşırı yeme veya iştah kaybı gibi beslenme alışkanlıklarında değişiklikler görülebilir. Kişinin kendi normali neyse, depresyon durumunda kişi bu normalinin dışında yeme alışkanlığı gösterir.

Uykusuzluk veya Aşırı Uyuma: Uyku düzeninde sorunlar ortaya çıkabilir, kişi ya uykusuzluk yaşar ya da aşırı uyuma eğilimindedir. 

Kendine Güven Kaybı: Kişi, değersizlik duygusu, suçluluk hissi ve kendine güven kaybı yaşayabilir. 

Odaklanma Sorunları: Depresyon yaşayan kişide Dikkat eksikliği, karar verme zorluğu ve hafıza sorunları görülebilir.

Sosyal İzolasyon: Depresyon, kişinin sosyal çevresinden izole olmasına neden olabilir. Depresyon yaşayan kişi dışarı çıkmakta aktivitelerden keyif almakta sorun yaşar.

Fiziksel Semptomlar: Baş ağrısı, mide problemleri, kas ağrıları ve diğer fiziksel semptomlar depresyonun bir parçası olabilir.

 

Depresyon Dereceleri Nelerdir?

Depresyon, farklı şiddet derecelerinde ortaya çıkabilir. Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayımlanan Majör Depresif Bozukluk tanı kriterlerine göre, depresyonun hafif, orta veya şiddetli dereceleri vardır. Hafiften ağıra kadar değişen şiddet seviyelerine sahip depresyon alt tipleri bulunmaktadır. Kişinin günlük yaşam aktivitelerini ne derece yerine getirdiği, iş ve ilişkileri üzerinde ne gibi etkiler olduğu, intihar düşüncelerinin olup olmadığı ya da varsa sıklığına göre depresyon derecesi farklılık göstermektedir.

 

Depresyona Sebep Olan Faktörler Nelerdir?

Depresyona sebep olan faktörler karmaşık ve çok çeşitli olabilir. Her birey farklı bir deneyime sahip olabilir ve depresyonun altında yatan nedenler farklılık gösterebilir. Ancak genellikle depresyona yol açan bazı yaygın faktörler şunlar olabilir:

Genetik Faktörler: Aile geçmişi, depresyon riskini etkileyebilir. Aile üyelerinde depresyon öyküsü olan bireylerin, bu hastalığa daha yatkın olduğu düşünülmektedir.

Kimyasal Denge Sorunları: Beyindeki kimyasal maddelerin (örneğin, serotonin, norepinefrin) dengesizliği depresyona yol açabilir. İlaçlarla bu kimyasal dengesizlikler düzeltilmeye çalışılabilir.

Biyolojik Faktörler: Bazı sağlık sorunları, hormonal değişiklikler (örneğin, tiroid sorunları), kronik ağrı ve nörolojik hastalıklar gibi biyolojik faktörler, depresyon riskini artırabilir.

Psikolojik Faktörler: Özsaygı eksikliği, mükemmeliyetçilik, düşük özsaygı, olumsuz düşünce kalıpları, travmatik deneyimler veya kişisel kayıplar gibi psikolojik faktörler depresyon riskini artırabilir.

Çevresel Faktörler: Çocuklukta aile içi istismar veya ihmal, aile içi çatışmalar, iş stresi, ilişki sorunları, kayıplar, toplumsal izolasyon ve ekonomik zorluklar gibi çevresel faktörler depresyonu tetikleyebilir.

Kişisel Geçmiş: Daha önce depresyon, anksiyete veya başka bir ruh hali bozukluğu yaşamış olan kişiler, gelecekte depresyon riski taşırlar.

İlaç veya Madde Kullanımı: Uyuşturucu veya alkol kötüye kullanımı depresyon riskini artırabilir ve depresyon semptomlarını şiddetlendirebilir.

İş ve Sosyal Faktörler: İşsizlik, işyeri stresi, iş yerindeki haksızlıklar veya sosyal izolasyon depresyonu tetikleyebilir. 

Sezonsal Faktörler: Bazı kişiler, mevsimsel duygudurum bozukluğu (seasonal affective disorder) denilen durumdan muzdarip olabilirler ve bu durum özellikle kış aylarında güneş ışığının azalmasıyla ilişkilendirilir.

Depresyon nedenleri karmaşık ve çok faktörlüdür ve birçok insan birden fazla risk faktörüne sahip olabilir. Her bireyin depresyon deneyimi farklıdır ve bu nedenle etkili bir tedavi ve destek almak önemlidir. Profesyonel bir sağlık uzmanından yardım almak ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi edinmek, depresyonla başa çıkmak için önemli bir adımdır.

 

Depresyon Tanısı Nasıl Konulur?

Her bireyin depresyon deneyimi farklıdır. Semptomların şiddeti ile süresinin kişiden kişiye değişebilir. Tanı ve tedavi, genellikle bir psikiyatrist veya psikoterapist tarafından yapılır ve kişinin semptomlarının şiddeti ve süresi değerlendirilerek belirlenir. Uzmanlar tarafından belirli test ve ölçekler de kullanılabilir.

 

Depresyon Sürecindeki Kişi Nasıl İyileşir?

Depresyon, profesyonel yardım gerektiren bir durumdur. Tedavi seçenekleri arasında psikoterapi (terapi), ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonu bulunabilir. Tedavi ile depresyon semptomları kontrol altına alınabilir ve kişinin yaşam kalitesi iyileştirilebilir. Ayrıca, destekleyici sosyal çevre, egzersiz, sağlıklı beslenme ve uyku düzenine dikkat etmek de tedavi sürecine katkıda bulunabilir. Depresyonun teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurmanız önemlidir. Depresyon kendi kendine geçmeyebilir ve ilerleyebilir, bu gibi durumlarda depresyon oldukça tehlikeli bir hale gelebilir.  Profesyonel bir ruh sağlığı uzmanı bu konuda en doğru yol göstericidir. 

 

Depresyon ve Stres Arasındaki Fark Nedir?

Depresyonun stresten en önemli farklarından biri sürekliliktir. Depresyon sürekli ve devamlı bir duygu durum bozukluğudur. En az iki hafta boyunca düşük ruh hali, enerji ve ilgi kaybı devam eder. Stres ise genellikle belirli bir olaya tepki olarak ortaya çıkar ve kısa süreli olabilir. Stres daha çok olaya karşı vücudun gösterdiği tepkidir.

 

Depresyonun genetik etkileri var mıdır?

Depresyonun genetik etkisi vardır fakat sadece yatkınlık sağlayabilir. Aile geçmişinde depresyon olan biri kesinlikle depresyona yakalanacak diye bir genelleme yapılamaz. Aile geçmişinde hiç depresyon olmayan birine göre yakalanma ihtimali, yatkınlığı olduğu için, daha yüksektir diyebiliriz. Fakat kişi kendi zihinsel sağlığına dikkat ettiği takdirde, diğer herkes gibi depresyondan kendisini koruyabilmektedir. 

 

Depresyon tekrarlar mı?

Depresyonun geri dönme ihtimali vardır fakat bu herkes için farklıdır. Bazı kişilerin depresyonu tamamen geriler, bazıları ise tekrarlayan kronikleşmiş depresyon yaşıyor olabilir.

Burada uygulanan tedavinin etkili olmasının büyük önemi vardır. İlaç tedavisi ve psikoterapi birlikte kullanılmalıdır. Kişi eğer sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları edinirse depresyonun tekrarlanma olasılığı azalır. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve stresle baş etme becerileri geliştirmek önemlidir.

Depresyonun tekrarlama ihtimali azaltmak için kişi iyi hissettiği dönemde de tedaviye devam etmelidir.

 

Depresyon yaşam kalitesine nasıl etki eder?

Depresyon, kişinin hayata karşı ilgisinin ve enerjisinin düştüğü bir duygu durum bozukluğudur. Kişi eskiden yaptığı ve keyif aldığı her şeye karşı tüm ilgisini kaybeder. Bu durum tabiki kişinin yaşam kalitesinin bozulmasına sebep olmaktadır. Fakat bunun geçici bir durum olduğu unutulmamalıdır. Doğru ve etkili tedaviyle kişi depresyondan kurtularak kaybettiğini düşündüğü hayata karşı olumlu bakış açısını tekrar geri kazanabilir.

 

Depresyon fiziksel sağlığımızı nasıl etkiler?

Depresyon öncelikle uyku sorunları yaşamamıza sebep olabilir. İnsomnia (uyuyamama) ve hipersomnia (aşırı uyuma) gibi problemlere sebep olabilir.

Kişi depresyonda iken kendini sürekli yorgun bitkin ve halsiz hissedebilir. Genel bir enerji eksikliği yaşar. Aynı zamanda vücudunda yaygın ağrılara sebep olabilir; baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrısı vb.

Ayrıca depresyon kalp sağlığını da etkileyebilmektedir. Kalp hastalığı riskini artırarak halihazırda kalp hastalığı olan kişilerin iyileşmesini geciktirebilir. Bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirebilir. Bu nedenle depresyon yaşayan kişiler sık sık soğuk algınlığı ve grip gibi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu durum depresyonun sadece ruhsal bir sorun olmadığını ve bunun ötesinde bütünsel bir sağlık sorunu olduğunu gösteriyor. Bu sebeple tedavi sürecinde tüm sağlık uzmanlarıyla iş birliği oldukça önemli hale gelmektedir.

 

Depresyon yaşayan kişilerin toplum içerisinde karşılaştıkları zorluklar nelerdir?

Depresyon, ne yazık ki hala toplum tarafından doğru anlaşılamamış bir psikolojik problemdir. Toplumda var olan stigmatik düşünceler, depresyon yaşayan kişinin kendisini toplumdan izole etmesine ve öyle hissetmesine sebep olabilir. Ayrıca yanlış bakış açısı bu kişilerin yardım ve destek arama davranışını engelleyebilmektedir. 

Eğer aile bireyleri ve arkadaşlar depresyondaki kişiyi anlamakta zorlanırlarsa ilişki problemleri ortaya çıkabilmektedir. Nasıl ki grip olmuş bir kişinin ertesi gün iyileşmesi onun seçimine bağlı değilse, nasıl ki kırılan bir kemik iyileşmek için zamana ihtiyaç duyuyorsa, Depresyon yaşayan kişinin de enerjisini ve ilgisini toplamasının kendi elinde olmadığı ve bunun süreç gerektirdiği unutulmamalıdır. 

Depresyondaki kişiye destek olmak ve birçok konuda anlayış göstermek, toplumun genel sağlığına da katkıda bulunmaktadır. Depresyon da normal bir sağlık durumudur ve herkesin başına gelebilir.

 

Önceki BlogÇocuklar için Felsefe (P4C) Nedir? P4C Nasıl Uygulanır?
Sonraki Blogİzmir Psikoloji Merkezi | Bostanlı Psikoloji

Bostanlı Psikoloji ve Psikodrama Merkezi

BOSTANLI PSİKOLOJİ ve PSİKODRAMA MERKEZİ

İzmir Bostanlı Psikoloji ve Psikodrama Merkezi, bünyesinde çocuk, ergen, yetişkin ve çift psikoterapi hizmetinin yanında, yetişkin ve çocuk psikodrama grup çalışmaları, Çocuklar için Felsefe (P4C) atölyelerini ve nörogelişimsel yoga çalışmalarını da barındıran çok yönlü bir merkezdir. Tüm çalışmalar alanında uzman kişiler tarafından yürütülmektedir.

 

Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

Telif Hakkı © 2023 Bostanlı Psikoloji ve Psikodrama Merkezi. Tüm hakları saklıdır. | Powered by MMA

Son Güncelleme Tarihi: 09-04-2024 10:09:30